Şu an elimde kupamla, kulağımda Edith Piaf'ın o billuri sesiyle yavaşça resimdeki harmanın taşlarının üstüne oturuyorum...Taşların nemliliğine,soğukluğuna yüzümü yaslıyorum hafifçe...Yağmurun çekip gidişini içime çekiyorum ardarda...Gözlerimi kaldırıp gökyüzünü yokluyorum...Bulutlar ağır ağır gidiyor artık...Güneş bulutlardan daha hevesli görünmekte...Işınlarını damlalarla buluşturup renk katıyor dağların tepesine...Renksiz,solgun gibiyim bense bugün...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder